İnsanlığın utanç veren yüzü

Evlilik ve evlenme yaşı her zaman gündemimizde olan, sorumluluk sahibi olmayan cahil insanların kötü kullanımına açık bir güncel sorundur. Bu sorun günümüzde çocuk evliliklerin yapılması ile sonuçlanmıştır. Fizyolojik, psikolojik açılardan yetersiz, çocuk yaşta evlendirilmiş kızlarımıza verilen addır. Gündemimize giren ve aslında duymadığımız binlercesi… Oyun oynaması, çocukluğunu yaşaması gereken yaşta evlendirilen bir sürü kızımız var ve daha da acısı mevcut sistemimizde engelleyemiyor, önleyemiyoruz. Ataerkil ve geleneksel toplum yapısının hâkim olduğu birçok ülkede gördüğümüz gibi kendi ülkemizde de bu durum çok fazla. Çarpıtılmış, sonradan uydurulmuş dini fetvalar adı altında bunu savunan insanlar var ne yazık ki!  Çok değil bir iki haftadır gündemimizde bir cemaat kurucusunun 6 yaşında dini nikah kıyılmış, yıllarca tecavüze uğramış, oyun adı altında dayatılmış bu caniliğe uğrayan kızımızın başkaldırısını hep beraber izledik. Kendisinden 20 yaş büyük biriyle 6 yaşında başlamış olan, vicdanımıza sığmayan bu olay uzun süre devam etmiş. Bu süreçte hastaneden sahte raporlar düzenlenmiş ve kemik yaşı büyük gösterilerek 16 yaşında resmi nikahla evlendirilmiş. Bu gibi olaylar sadece bizim duyduklarımız. Bir de bu caniliğe baş kaldıramayan, çocuk yaşta farkında bile olmayan, baş eğmek zorunda olan kızlarımız var. Ben 20 yaşında bir genç kız olarak bu yazıyı yazmak zorunda olduğum için derin üzüntü duyuyorum. Ülkemizde bu düşüncelerle serbestçe gezen zihinler var. Öğrendikten sonra bir şeyler yapmaya çalışıyoruz fakat bir genç kızın hayatı çoktan bitmiş, psikolojik yapısı bozulmuş, kendi benliğinden ve hayatından çok kaybetmiş oluyor. Sadece gündeme getirip bunu yapanlara ceza vermek yeterli gelmiyor. Asıl yapmamız gereken bu düşünceler eyleme dönüşmeden harekete geçip, bir insanın hayatını hiçe saymanın ne kadar ağır bir bedeli olduğunu gösterecek caydırıcılıkta cezalarla bu üzücü durumu henüz yaşanmadan önlemek. Bu yolculuk bizim için çok uzun çünkü henüz hiç ilerlemiş değiliz.

 

Erişim kaynaklarımıza ”çocuk gelin” yazdığımızda ilk olarak bunun ne anlama geldiği değil, ülkemizde gündem olmuş haberler geliyor önümüze. Tanımı bile ötelenmiş. Haber içeriklerine girdiğimizde 6, 9 gibi rakamlarla karşılaşıyoruz yanlış duymadınız iki elimizin parmak sayısını geçmeyen rakamlar. Bu hayatlar gerçekler, varlar. Savunmacılardan bazıları kelimelerine şöyle devam etmiş; ”Annelerimiz de bundan seneler önce 13-14 yaşlarında evlendirilmiş”. Savunma olması zaten kötüyken böyle savunmalar görünce daha da sinirleniyoruz. Çocuk gelin her dönem de çocuk gelindir. Bizden önceki nesillerden kötü örnekleri göstererek savunma yapmanın mantığı nedir?  Hayır o dönemlerde de psikolojik ve fizyolojik anlamda yeterli düzeyde olan kadınlarımız evlilik yapmıştır, normal olan budur. Bunu göstermek, görmek yerine yanlış olanın savunuculuğunu yapmaya devam ediyorlar.

 

Evlilik yaşını doldurmamış değil; psikolojik açıdan buna hazır olmayan, bir aile kurmanın sorumluluğunu kavrayamamış kimse evlenmemeli ve evlendirilmemelidir. Evlilik birliği kutsal ve önemli bir kurumdur. Çocuk sahibi olmak henüz kendi çocukluğunu bitirmemiş bir bireyin baş edebileceği bir durum değildir. Buna rağmen çocuğun çocuğu oluyor. Bu terimleri kullanmak bizim için çok üzücü fakat gerçeklerimiz bunlar. Ne yazık ki ülkemiz yıllardır bunun içinde ve hala bu gibi olayları duyuyoruz, televizyon kanallarında görüyoruz, bir yerlerden okuyoruz. Umarım halkımız yakın zaman da ahlaki değerlerine sahip çıkar ve yanlış, çarpıtılmış fetvalara kulak vermeden kendi inandıkları dinin savunuculuğunu yapar. İslam dini çocuk evliliğini kabul eden ve destekleyen bir din değil aksine kadınlara değer verilmesi, çocuklarımıza sahip çıkılmasını emreden bir dindir. Eğer gerçekten uygulamak ve bu yoldan ilerlemek isteyenleriniz var ise televizyon kanallarında, sosyal medyada çıkan yalan yanlış kendi hurafelerine göre halka bir şeyler söyleyen sözde dincileri dinlemek yerine size emredilen kutsal kitabınızı okuyarak doğru bilgiye ulaşmalısınız. Çocuk evlilikleri ve kadınların güvenliğini sağlamak için harekete geçelim. Biz başkasının öylece birine vereceği bir oyuncak değil, birer bireyiz. Haklarımıza sahip çıkıp birlik olalım, her şeyin üstesinden gelebiliriz. Güçlüyüz. Beraberiz. Başarabiliriz.

Yayınlama: 16.12.2022
Düzenleme: 16.12.2022 16:28
A+
A-
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 2 Yorum
  1. Meltem dedi ki:

    Elinize sağlık Dilara hanım çok güzel ve çok doğru sözler bunlar tebrik ediyorum sizi

  2. Buket Gelir dedi ki:

    Güçlüyüz , beraberiz , sizin gibi pırıl pırıl gençler olduğu sürece başabiliriz.